• 22/12/2024
  • Hoşgeldiniz

Risk Altındaki Çocuklar Sempozyumu

  • 17.05.2019

25 yıldır çocukların hayatına dokunan TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı), “Çocuk Hakları Perspektifinden Türkiye’deki Risk Altındaki Çocuklar Sempozyumu”nun çalıştay raporunu bir basın toplantısıyla açıkladı. Raporda, referans noktasının çocuk hakları olduğu vurgulanarak, elde edilen veriler ışığında uygulanması gereken önerilere de yer verildi.

TOÇEV düzenlediği “Çocuk Hakları Perspektifinden Türkiye’deki Risk Altındaki Çocuklar Sempozyumu” ile hayati bir sorunu gündeme taşımıştı. Çalışan çocuklar, çocuk istismarı, suça sürüklenen çocuklar ve eğitim dışı kalan çocukların eğitimi gibi konular dünya çapında önemli isimlerin konuşmalarıyla tartışmaya açılmıştı. Çarpıcı sonuçların paylaşıldığı raporda, TOÇEV’in önerileri de yer aldı.

10 çocuktan 8’i kayıt dışı çalışıyor

Çocuk işçi sayısının 2018 itibarıyla 2 milyona yaklaştığı vurgulanan raporda, 2012’de 601 bin olan 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısının, 2016 yılına gelindiğinde 709 bine kadar çıktığı belirtildi. Bunun yanı sıra oldukça çarpıcı bir gerçek olarak çalışan her 10 çocuktan 8’inin kayıt dışı olduğunun da altı çizildi. Çocuk işçi sayısının en yüksek olduğu alanlar ise tarım, hizmet sektörü ve sanayi olarak sıralandı. Özellikle kız çocuk işçi sayısının tarım sektöründe yüzde 58 ile ortalamanın üstünde seyrettiği de raporun konusuydu.

Bir diğer başlık ise geçici koruma altındaki Suriyeli çocuklardı. Suriyeli mültecilerin yüzde 45,3’ünün çocuk olduğu ve yaklaşık 400 bin Suriyeli çocuğun okula gidemediği açıklandı.

2017'de 18 bin 623 çocuk cinsel istismar mağduru

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019’daki verilerine göre 2016 yılında güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen veya getirilen 158 bin 343 çocuk bulunduğu raporda yer aldı. Bunların 16 bin 877’sinin cinsel suçlar nedeniyle mağdur olmuş çocuklardan oluştuğu ve cinsel şiddete maruz kalan çocukların yaklaşık yüzde 87’sinin kız çocuğu olduğu da belirtildi. 2017 yılnda ise güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen veya getirilen çocuklara ilişkin istatistiklerine bakıldığında toplam sayının 137 bin 482 olduğu, bunun 18 bin 623’ünün cinsel istismar suçuna maruz kalan çocuklar olduğu olarak raporda yer buldu.

Adalet Bakanlığı Adli ve İstatistik Genel Müdürlüğü 2017 Adalet İstatistikleri Raporuna göre ise Adli Tıp Kurumu şube müdürlüklerinin 2017 yılında TCK 103/1 Cinsel istismar maddesi kapsamında muayeneye getirilen çocuk sayısı ise 416 olarak ifade edildi.

Okul öncesi eğitimde okullaşma oranı en yüksek il Erzincan

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre 2015-2016 döneminde ilkokulda brüt okullaşma oranının yüzde 99,2 iken 2016-2017 yılında yüzde 96’ya gerilediği de eğitimde kaygı verici bir gelişme olarak vurgulandı. Raporda bu konudaki yasal prosedür etkinliğinin zayıflığına da dikkat çekildi.

2017-2018 döneminde 4 milyon 946 bin 713 öğrencinin resmi, 1 milyon 351 bin 712 öğrencinin özel, 1 milyon 586 bin 823 öğrencinin ise açık öğretim kurumlarında eğitim gördüğü ifade edildi. Bunun yanı sıra okul öncesi eğitim döneminde okullaşma oranının en düşük olduğu il Ağrı (% 35), en yüksek olduğu il ise Erzincan (%77,1) olarak açıklandı.

Çalıştay raporunda çıkan önerilerden bazıları: 

  • Çocuklarla ilgili net bir alan araştırması üniversiteler ve STK’ların katılımıyla yapılarak, çalışan çocuklar için meslek profesyonellerinin (kamu ve özel sektör) katılımı ile bir çalıştay düzenlenmelidir.

  • Yerel yönetimlerin konuyla ilgili çalışmalarda etkinliği artmalıdır.

  • Çocukların okul motivasyonunu artırmak için akran zorbalığı gibi konularda tüm öğretmenler ve okul yöneticileri eğitilmelidir. Öğretmenlerin çocuk gelişimi konusunda daha derinlemesine bilgi sahibi olmaları için eğitimler düzenlenmelidir.

  • Çocuk istismarı konusunda hızla online bir veri tabanı oluşturulmalıdır. Kurumlar arası yazışmalarda kolaylaştırmak için bir otomasyon sistemi olarak da kullanılabilecek sistem içerisinde arşivlenmenmiş bilgiler sayesinde çocukların daha etkin bir şekilde takip edilmesi sağlanmış olacaktır.

  • Suça sürüklenen çocuklarda öncelik  hapis değil tedbir kararları olmalıdır.