Dünya Sağlık Örgütü’nün alarm verdiği Zika Virüsü, Amerika kıtasında ortaya çıksa da hızla yayılma ihtimali var. Ülkemiz için şimdilik korkulacak bir durum olmadığını söyleyen Tıbbi Mikrobiyolog Barış Ata Borsa, virüslerin çok sık yapı değiştirebildiğini, oluşturdukları hastalıkların da buna bağlı olarak değişebildiğini ve bu nedenle hızla yayılan Zika virüsünün önümüzdeki günlerde daha ciddi hastalıklara yol açabileceğini söylüyor.
Mikrobiyolog Barış Ata Borsa, hepimizi endişelendiren virüsü anlattı. “Sıtmadan sonra ciddi bir tehdit oluşturan sivrisinekle ilişkili diğer hastalık virüslerinden Deng ateşi, Batı Nil Hummasına sebep olan virüsler ve bunlara benzer birkaç virüs daha, Zika virüsünün akrabası olarak görülebilir. Bu virüsün diğer virüslerle aynı aileden gelmesi endişe ve panik duygusuna yol açıyor. Oysaki şuana kadar ciddi bir hastalık tablosu yok ve hastalığın alanı da Orta ve Güney Amerika ile sınırlı gibi. Avrupa ve ABD’de görülen birkaç vakanın ise bu bölgelerden enfekte olarak giden hastalar olduğu biliniyor.
Hastalığın özel belirtileri yok. Baş ağrısı, kas ağrısı, eklem ağrıları, döküntü şeklinde süren ve bir hafta sonunda son bulan bir hastalık. Virüsle ilgili şuanda sıkıntı oluşturan nokta ise hastalığın ne olduğunun bilinmemesi ve yakın ilişkili olduğu virüslerin tehlikeli olması.
Virüs, hamile kadınlara etki ettiğinde bebek üzerinde ciddi sorunlara yol açıyor. Gebeliğin son dönemlerinde plasenta yoluyla bebeğe ulaşan virüs, bebekte doğumsal bazı anormallikler ortaya çıkarıyor. Özellikle mikrosefali dediğimiz kafatasının normalden küçük olması ve bununla ilişkili olarak bazı beyin hasarlarına sebep olması ortaya çıkan en büyük sorunlardan biri.
Zika virüsünün şuanda spesifik bir tedavisi yok, ancak şimdilik buna ihtiyaç olmadığını da belirtmekte fayda var. Çoğu viral hastalıkta olduğu gibi bunun da semptomatik tedavisi var. Hastalara yatak istirahatı öneriliyor. Virüs özellikle Aedes tipi sivrisineklerle bulaşıyor. Bu sivrisinekler son yıllarda dünyanın birçok yerinde görülüyor. Bunun sebepleri ise iklim değişiklikleri ve ticaret yollarının artması. Özellikle ticaret gemileriyle bu tür virüsler Türkiye de dâhil her yere taşınabiliyor. Daha önce bu sivrisinek türü ile taşınan ve Deng ateşi ile Batı Nil Hummasına yol açan virüsler Türkiye’de de görülen hastalıklardı. Her ne kadar Zika virüsü enfeksiyonuna şu ana kadar ülkemizde rastlanmasa da bu daha sonra karşılaşılmayacağı anlamına gelmiyor.
Bu virüsü taşıyan sivrisineğin ülkemizde görüldüğünü biliyoruz. Bu açıdan dikkatli olmak gerek. Kas ağrıları, eklem ağrıları ile gelen ve durumu başka şekilde açıklanamayan hastalarda bu virüsü de araştırmak gerekebilir.”